Hüseyin Hüsnü Efendi yalısı, Boğaziçi'nin Anadolu yakasında, Çubuklu ile Kanlıca semtleri arasında yer alıyor.
Denizin hemen kenarında konumlanan yapı, zarif ve klasik bir Osmanlı sahilhane mimarisine sahiptir. Boğaz'dan geçen tekne veya yatlardan bakıldığında yalının geniş bahçesi ve çevresindeki yeşilliklerle uyum içinde duran silueti göze çarpmaktadır. Yüksek bir istinat (dayanak) duvarı üzerinde kurulu olduğu için ön cepheden tek katlı gibi görünse de aslında döneminin geleneksel planına uygun bir şekilde birden fazla kat ve bölümleri vardır. İlk izlenimde, yalının sadeliği ve doğayla iç içe konumu ziyaretçiler üzerinde huzurlu ve nostaljik bir etki bırakıyor.
Tarihçe
Yalının kesin inşa yılı bilinmemekle birlikte, 18. yüzyıl sonlarında Osmanlı döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır. İlk sahibi veya yaptıranı konusunda farklı bilgiler olsa da, yapı bir dönem devlet adamı Mahmut Celaleddin Paşa'nın yalısının bir parçası olarak anılmıştır. Sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'nin son dönem şeyhülislamlarından (en yüksek din görevlilerinden) Hüseyin Hüsnü Efendi bu yalıda ikamet etmiş ve yapı onun adıyla tanınmaya başlamıştır. Geleneksel ahşap Boğaziçi yalısı tarzındaki konak, zemininde kayıkhane bulunan ve bahçe tarafında sarmaşıklarla süslü bir kameriyesi (çardak) olan zarif bir sahilhaneydi. Yalının sofa (hol), misafir salonu, hizmetli ve aşçı bölümleri, havuzlu bahçesi, fakirlere yemek dağıtmak üzere kullanılan bir mutfağı, çeşmesi ve asırlık çınar ağacı gibi unsurları dönemin yaşam tarzını yansıtmaktaydı.
Cumhuriyet döneminde yalı eski ihtişamını kaybetmiş, uzun yıllar bakımsız kaldığından harap hale gelmiştir. 1950'li yıllarda dahi metruk durumda olmasına rağmen yazlık olarak kiralandığı dönemler olmuştur. Zamanla ana yapının ahşap kısımları yok olmuş; tarihi kayıtlar, yalı binasının yıktırılarak yerine modern iki apartman yapıldığını belirtmektedir. Günümüzde orijinal yalıdan geriye yalnızca bahçesindeki tarihi mermer çeşme kalmıştır. Bu çeşme, Berberbaşı Ali Efendi tarafından 1822 yılında yaptırılmış olup hala yerinde durmaktadır. Yalı, 1971 yılında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilerek koruma altına alınmıştır. Son olarak, 2012 yılında iş insanı Ömer Sabancı tarafından satın alınan yalı arazisi restore edilerek özel mülk kapsamına girmiştir. Ömer Sabancı'nın burayı günümüzde çalışma ofisi olarak kullandığı bilinmektedir.
Yatla Keşif
İstanbul Boğazı'nı keşfetmenin en keyifli yollarından biri, özel bir yat kiralama yaparak eşsiz kıyıları gezmektir. Yat ile çıkacağınız Boğaz turunda, Çubuklu açıklarından geçerken Hüseyin Hüsnü Efendi Yalısı'nın bulunduğu kıyıyı denizden görebilirsiniz. Kalabalık vapur gezilerinin aksine kendi yatınızla seyahat ederken bu tarihi yalıyı sakin bir ortamda, dilediğiniz mesafeden izleme fırsatı bulursunuz. Boğaz'ın masmavi sularında süzülürken hem yalının hikâyesini bir rehberden dinleyebilir hem de fotoğraf molası vererek bu nostaljik yapının anısını ölümsüzleştirebilirsiniz.
Boğaz'ın incilerini özgürce keşfetmek istiyorsanız,
İstanbul'da yat kiralamanız size büyük bir avantaj sunacaktır. Kendi rotanızı belirleyerek Kanlıca'nın yeşil tepeleri arasından Çubuklu kıyılarına doğru yol alabilir, Hüseyin Hüsnü Efendi Yalısı'nın önlerine kadar yaklaşabilirsiniz. Bir yatın sağladığı esneklik sayesinde yalının önünde kısa bir mola verip detaylıca inceleme veya fotoğraf çekme imkânınız olur. Üstelik yat turunuz sırasında yalnızca bu yalıyı değil, çevredeki diğer tarihi yalıları, sarayları ve doğal güzellikleri de görebilir; Boğaz'ın eşsiz manzarasının tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Boğaz’ın tarihi yalılarını yakından görmek ve unutulmaz bir deneyim yaşamak için siz de bir yat kiralayın ve bu eşsiz yolculuğa çıkın. Kendi yatınızla seyahat etmek, İstanbul'un bu bölgesindeki zengin kültürel mirası hissederek gezmenize imkan tanır. Hüseyin Hüsnü Efendi Yalısı gibi yapıların mimari detaylarını denizden seyretmek, onların Boğaz ile bütünleşen güzelliğini fark etmenizi sağlar. Ayrıca yat geziniz sırasında dilediğiniz noktada durup manzaranın keyfini çıkarabilir, Boğaz'ın serin esintisi eşliğinde hem tarihe tanıklık edip hem de modern İstanbul'un canlı siluetini uzaktan izleyebilirsiniz. Unutulmaz bir Boğaz turu için rotanızı belirleyin ve İstanbul'un bu nadide köşesini denizden keşfedin.