Kuleli Askerî Lisesi, İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında, Üsküdar ilçesi sınırlarında Çengelköy ile Vaniköy semtleri arasında yer alan görkemli bir yapıdır.
İlk bakışta dikkat çeken simetrik cephesi ve iki zarif kulesi ile Boğaz'ın en tanınmış manzaralarından birini oluşturmaktadır. 19. yüzyıldan kalma bu tarihî bina, uzun yıllar boyunca Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli askerî eğitim kurumlarından biri olarak hizmet vermiştir. Günümüzde beyaz cepheli ve kırmızı çatılı siluetiyle özellikle denizden geçen ziyaretçilere etkileyici bir görsel şölen sunan Kuleli, İstanbul'un kültürel mirasının ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir.
Kuleli Askeri Lisesi'nin Tarihçesi
Kuleli Askerî Lisesi'nin bulunduğu yerde ilk askerî yapı, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra Sultan II. Mahmut döneminde 1828 yılında inşa edilen bir süvari kışlasıdır.
Kuleli adı ise, Sultan
Abdülmecid devrinde 1843'te kışlanın yarı kagir (taş-ahşap karışımı) olarak yeniden yapımı sırasında her iki ucuna kuleler eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu yeni
Kuleli Kışlası, kısa sürede ünlenmiş; hatta 1859'daki
Kuleli Vakası olarak bilinen başarısız darbe girişiminin yargılamaları bu kışlada gerçekleştirilmiştir. Kırım Savaşı yıllarında (1853-1856) müttefik Fransız ve İngiliz askerlerinin bir bölümü hastane ve karargah olarak kullanılan bu binada konaklamış; savaş bitiminde İngiliz birlikleri kışlayı boşalırken binayı kasten ateşe vererek tamamen harap olmasına yol açmıştır.
Kuleli Kışlası, Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) aslına uygun şekilde yeniden inşa ettirilmiş ve bugünkü anıtsal görünümüne kavuşmuştur. Osmanlı saray mimarı
Garabet Amira Balyan'ın tasarladığı bu yeni kışla binası 1860'ların başında yükselirken, denize bakan ana giriş kapısına Sultan Abdülaziz'in tuğrası ve Hicri 1279 (M.1863) tarihli kitâbe yerleştirilmiştir.
Kuleli Askerî İdadisi (askerî lise) ise aslında 1845'te başka bir mekânda kurulmuş, ancak 1872 yılında bu yenilenen Kuleli kışla binasına taşınarak eğitim faaliyetlerini burada sürdürmeye başlamıştır. Sonraki yıllarda Kuleli Askerî Lisesi, Osmanlı'nın son döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarına uzanan süreçte (bazı kesintiler dışında) hep bu binada eğitim vermiştir.
20. yüzyıl boyunca Kuleli, çeşitli tarihî olaylar nedeniyle geçici kullanımlara sahne olmuştur. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi ve 1912 Balkan Savaşı sırasında okul binası hastane olarak düzenlenmiş; öğrenciler başka binalara nakledilip savaşların ardından tekrar okula dönmüşlerdir. I. Dünya Savaşı sonlarında İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgali sırasında, 1920 yılında İngiliz yönetimi Kuleli Kışlası'nı boşalttırarak binayı Ermeni yetim çocukların barınması için kullanıma açmıştır. Millî Mücadele'nin zaferiyle 1923'te İstanbul geri alındığında, Kuleli'deki yetimhane tahliye edilmiş ve okul yine kendi binasına kavuşmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1924'te çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Eğitim Birliği) uyarınca tüm askerî okullar kapatılınca Kuleli kısa bir süre sivil bir lise (
Kuleli Lisesi) olarak hizmet vermiş, ancak 1925'te yeniden askerî okul statüsüne kavuşmuştur.
II. Dünya Savaşı sırasında Boğaz'ın stratejik konumu nedeniyle Mayıs 1941'de okul geçici olarak Konya'ya taşınmış; bu süre zarfında boş kalan Kuleli Kışlası yine askerî hastane olarak kullanılmıştır. Savaş sona erdikten sonra 1947'de okul İstanbul'daki tarihi binasına dönmüş ve eğitimine devam etmiştir. 1960'lı yıllarda tarihî yapıda kapsamlı restorasyon çalışmaları gerçekleştirilerek yıpranan kısımlar aslına uygun şekilde yenilenmiş, özellikle zarar görmüş ikiz kuleler aynı üslupta yeniden inşa edilmiştir.
Kuleli Askerî Lisesi, sonraki on yıllar boyunca Türkiye'nin en köklü ve prestijli askerî eğitim kurumlarından biri olarak faaliyetini sürdürmüş, binlerce mezun vermiştir. Son olarak 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından alınan kararla ülkedeki tüm askerî liselerle birlikte Kuleli Askerî Lisesi de kapatılmış ve böylece 173 yıllık askerî okul dönemi sona ermiştir. Kısa bir süre boş kalan tarihî bina, daha sonra Milli Savunma Üniversitesi'ne devredilerek
MSÜ Kuleli Yerleşkesi adı altında yeniden eğitim hayatına katılmıştır. Günümüzde Kuleli'nin görkemli yapısı, Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde harp okullarına bağlı öğrencilerin Yabancı Diller Yüksekokulu hazırlık eğitimine ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Askerî bir tesis olarak kullanıldığı için yapı halka açık değildir; ancak Boğaz kıyısında bulunduğundan dışarıdan görülebilmekte ve özellikle deniz trafiği esnasında yakından seyredilebilmektedir.
Kuleli Askeri Lisesi'nin Mimari Özellikleri
Kuleli Askerî Lisesi'nin binası, 19. yüzyılın ikinci yarısına ait tipik bir kışla mimarisini Batı etkileriyle harmanlayan unsurlara sahiptir. Yapı plan olarak ortasında geniş bir dikdörtgen avlu bulunan U biçimindedir; binalar avlunun etrafında iki kat halinde konumlanmıştır. Zemin kat boyunca dış cephede sıra sıra dizilen kemerli revaklar (arkadlar) ve üst katlarda simetrik pencereler, yapıya hem işlevsel bir açıklık hem de düzenli bir görsel ritim kazandırmıştır. Binanın cephesi genel hatlarıyla geç dönem Osmanlı mimarisindeki Ampir-Barok (Empire-Barok) üslubun sade bir yansımasını sergiliyor; cephe süslemeleri ve siluetinde Batı etkili detaylar göze çarpmaktadır. Deniz cephesinin tam ortasında bulunan gösterişli ana giriş bölümü, padişahın okulu ziyaretleri için inşa edilmiş özel Hünkar Kasrı (Sultan Köşkü) ile dikkat çekicidir. Hünkar Kasrı'nın üstünde uzanan geniş bir teras, cephenin yatay çizgisini belirginleştirerek yapıya anıtsal bir karakter kazandırmaktadır.
Yapının en ayırt edici mimari unsurları ise elbette her iki uçta yükselen ikiz kulelerdir. Beşer katlı olarak tasarlanmış bu zarif kuleler, tepelerindeki sivri külah biçimli çatılarıyla yapının siluetini taçlandırmakta ve "Kuleli" isminin kaynağını oluşturmaktadır. Cephede ayrıca mermer söveli ve kemerli bir Şeref Kapısı (ana giriş kapısı) vardır; bu kapının üzerinde Sultan Abdülaziz'in tuğrası ve 1863 tarihli Osmanlıca kitâbe yer almaktadır. İnşaat tekniği olarak Kuleli Kışlası'nın ana dış duvarları sağlam yığma taştan, iç bölme duvarları ile tavan ve döşemeleri ise ahşaptan yapılmıştır; bu malzeme kombinasyonu dönemin kışla inşa geleneğine uygundur. İç mekân düzeni askerî amaçlara göre şekillenmiştir: geniş koğuşlar, yüksek tavanlı derslikler ve uzun koridorlar avlu çevresine dizilerek hem doğal ışık alacak şekilde hem de disiplinli bir iç işleyişi sağlayacak biçimde planlanmıştır. Tarihî bina, 20. yüzyıl boyunca geçirdiği onarım ve restorasyonlara rağmen özgün mimari karakterini büyük ölçüde korumuştur. Özellikle 1960'larda yenilenen cephe elemanları ve kuleler aslına uygun biçimde restore edilmiş; böylece yapı beyaz boyalı cepheleri, kırmızı kiremitli çatıları ve ikonik kuleleriyle Boğaziçi'nin incilerinden biri olarak ihtişamını sürdürmektedir.
Kuleli Askeri Lisesi'ni Yatla Keşfedin
Boğaz'da
yat kiralama ile yapılacak bir gezi, size sadece keyifli bir rota sunmakla kalmaz; aynı zamanda İstanbul'un tarihî ve mimari güzelliklerini farklı bir perspektiften keşfetme imkânı verir. Kuleli Askerî Lisesi gibi Boğaz kıyısındaki görkemli yapılar, karadan fark edilemeyen birçok detayını denizden seyredenlere cömertçe sergiler. Özellikle özel bir Boğaz turu planlıyorsanız, rotanıza Kuleli'nin önünden geçişi mutlaka eklemenizi öneririz. Böyle bir güzergâhta yavaşlayarak, yapının ihtişamını suyun üzerinden sakin bir şekilde izleme fırsatı bulabilirsiniz.
Tarihî ve sembolik değeriyle Kuleli Askerî Lisesi'ni yat kiralayarak seyretmek, size yalnızca bir manzara gezisi değil, adeta zamanda yolculuk deneyimi sunar. Osmanlı döneminden Cumhuriyet'e uzanan geçmişiyle Kuleli, denizden bakıldığında İstanbul'un tarih sahnesindeki rolünü gözler önüne serer. Yatın güvertesinden bu etkileyici binaya baktığınızda, ikiz kulelerin Boğaz'a doğru uzanıyormuşçasına şehrin siluetini nasıl tamamladığını görebilirsiniz. Boğaz sularının hafif dalgaları eşliğinde Kuleli'nin önünden geçerken, hem tarihî bir mirası selamlar hem de şehrin büyüleyici güzelliğini en yakından hissedersiniz.
Eğer İstanbul Boğazı'nın eşsiz manzaralarını deniz üzerinden keşfetmek istiyorsanız, şimdi bir yat kiralayın. Kendi belirleyeceğiniz rota ile Boğaz'ın incisi Kuleli Askerî Lisesi'ni ve kıyıdaki diğer tarihî yalıları denizden selamlama ayrıcalığını yaşayın. Bu benzersiz deneyim sayesinde İstanbul'u klasik kalabalık turların ötesinde, kişisel ve unutulmaz bir şekilde keşfetmiş olacaksınız. Yatta sevdiklerinizle birlikte Kuleli'nin yanından süzülürken, bir yandan fotoğraf makinelerinize bu eşsiz manzarayı sığdırabilir, bir yandan da Boğaz'ın tatlı esintisiyle şehrin ruhunu derinden hissedebilirsiniz.