Boğaz'dan geçerken Fındıklı semtinde kıyıya paralel uzanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin ana binası, tarihi dokusuyla hemen göze çarpmaktadır.
19. yüzyılda Osmanlı Sultanı Abdülmecid'in kızları için inşa edilen Çifte Saraylar (İkiz Saraylar), günümüzde üniversite kampüsü olarak kullanılan zarif bir yapılar grubudur. Neoklasik tarzdaki cephe süslemeleri ve görkemli duruşu ile Boğaz kıyısında benzersiz bir siluet oluşturan bu yapı, özellikle denizden bakıldığında ziyaretçiler üzerinde büyüleyici bir ilk izlenim bırakıyor. Altın rengi ışıklarla geceleri aydınlatılan sarayın dış cephesi, suya vuran yansımalarıyla İstanbul'un tarihi ihtişamını modern şehir manzarasıyla buluşturmaktadır.
Tarihçe
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin Fındıklı'daki ana binasının geçmişi, Osmanlı hanedanına dayanmaktadır. Sultan Abdülmecid, kızları Cemile Sultan ve Münire Sultan için 1856-1859 yılları arasında bu Fındıklı Çifte Saraylar'ı inşa ettirdi; yapının mimarı dönemin ünlü saray mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Cemile Sultan ve ailesinin ikamet ettiği saray, daha sonra Sultan Abdülaziz'in kızı Nazime Sultan tarafından kullanılmıştır. 1910 yılında Çırağan Sarayı'nın yanmasından sonra Osmanlı Parlamentosu Meclis-i Mebusan için yeni mekan arayışıyla Cemile Sultan Sarayı, Nazime Sultan'ın varislerinden satın alınarak 1913 yılında meclis binası haline getirildi. 1913-1920 yılları arasında Osmanlı Meclisi bu binada toplandı ve imparatorluğun son parlamento oturumlarına ev sahipliği yaptı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında da önemini koruyan yapı, 1923 yılında bazı ünlü gazetecilerin yargılandığı İstiklal Mahkemesi duruşmalarına sahne oldu. Bu sayede saray, Osmanlı'nın son döneminden Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönemine uzanan kritik tarihi olayların tanığı olmuştur.
1926 yılında saray, eğitim alanında yeni bir sayfa açarak Güzel Sanatlar Akademisi'ne (bugünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) tahsis edildi. Akademi burada eğitim vermeye başladıktan kısa bir süre sonra, 1 Nisan 1948'de binada büyük bir yangın çıktı ve tarihi saray ağır hasar gördü. Ünlü mimar Sedat Hakkı Eldem öncülüğünde hazırlanan restorasyon projesi ile saray aslına uygun biçimde yeniden inşa edildi ve 1953'te akademinin kullanımına tekrar açıldı. Kampüs alanı zamanla genişleyerek, Sultan Abdülmecid'in diğer kızı Münire Sultan'a ait olan bitişik saray da 1969'da üniversiteye devredildi. Münire Sultan Sarayı, Eldem'in projesiyle restore edildikten sonra 21 Kasım 1975'te eğitim hayatına kazandırıldı. Böylece iki tarihi saray birleşerek üniversitenin merkez yerleşkesini oluşturdu. Günümüzde bu görkemli yapılar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin idari birimlerine ve fakültelerine ev sahipliği yapmaya devam ederek hem eğitim hem de kültürel miras işlevini bir arada sürdürmektedir. Ziyaretçiler dışarıdan bu tarihi binanın güzelliğini seyrederken, içeride geleceğin sanatçı ve mimarlarının yetişmekte olduğunu bilerek İstanbul'un yaşayan tarihine tanıklık edebilirler.
Yatla Keşif
Yerli ve yabancı turistler için Boğaz'ın tadını çıkarmanın en özel yollarından biri yat kiralama seçeneğidir. İstanbul'un büyüleyici kıyı şeridinde, kiralık bir yat ile yapacağınız tur sırasında Fındıklı'daki bu tarihi üniversite binasına yakından bakma fırsatı bulabilirsiniz.
Kiralık yat ile denizden süzülerek Çifte Saraylar'ın önüne geldiğinizde, kalabalıktan uzak bir şekilde sarayın detaylarını ve ihtişamını rahatça seyredebilirsiniz. Tarihî yapının suyun üzerindeki yansımasını izlerken, Boğaz'ın hafif esintisi ve dalga sesleri eşliğinde benzersiz bir atmosfer yaşayacaksınız.
Boğaz boyunca yat kiralayarak yapılan bir gezi, size kendi rotanızı çizme özgürlüğü sunar. Özel yatınızla Kabataş'tan Karaköy'e uzanan sahil hattında seyrederken, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin göz alıcı cephesini farklı açılardan fotoğraflayabilirsiniz. Üstelik yatınızla dilediğiniz noktada kısa molalar verip İstanbul'un diğer tarihi yapıtlarını da panoramik olarak görme şansınız olur. Bu esnada profesyonel kaptanlar sayesinde güvenli ve keyifli bir yolculuk geçirerek, şehrin zengin tarihini denizden keşfetmenin ayrıcalığını yaşarsınız.
İstanbul'u denizden keşfetmek isteyenlere son tavsiyemiz: kendi rotanızı oluşturup unutulmaz anılar biriktirmek için bir yat kiralayın! Özel yat turu sayesinde kalabalık tur teknelerine bağlı kalmadan, tamamen size ve grubunuza ait bir deneyim yaşayabilirsiniz. Boğaz'ın serin sularında ilerlerken Fındıklı'daki Çifte Saraylar dahil pek çok eşsiz manzarayı yakından görüp fotoğraflama imkânı elde edeceksiniz. Kendi programınıza göre zamanlama yaparak gün batımında sarayın siluetini izleyebilir veya gece ışıklandırması altında boğaz kıyısındaki atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. İstanbul'un bu tarihi güzelliğini yat konforuyla deneyimlemek, şehrin hem geçmişine hem de bugününe farklı bir açıdan bakmanıza olanak tanıyacak ve gezi listenizde unutulmaz bir yer edinecektir.