Abud Efendi Yalısı

İstanbul Boğazı'nın en dar kesimlerinden birinde, Avrupa yakasındaki Aşiyan sırtlarına karşı konumlanmış olan bu zarif yalı, iki katlı beyaz ahşap cephesi ve tarihî ihtişamıyla ilk bakışta dikkat çekicidir. Yaklaşık 170 yıllık geçmişiyle Osmanlı döneminin Boğaz yaşam tarzını yansıtan yapı, günümüzde de güzelliğini korumakta ve Boğaz'dan geçenlerin hayranlık dolu bakışlarını üzerine toplamaktadır. Tarihî dokusu ve etkileyici silueti sayesinde, tekne turları sırasında hem yerli hem yabancı ziyaretçilere adeta canlı bir tarih sahnesi sunmaktadır.

Tarihçe

Abud Efendi Yalısı'nın inşası 19. yüzyılın ortalarına uzanmaktadır. Dönemin ünlü mimarı Garabet Amira Balyan tarafından tasarlanan yalı, Sultan Abdülmecid devrinde tanınmış bir banker ve devlet adamı olan Altunizade Necip Bey için yaptırılmıştır. Dolmabahçe Sarayı'nın mimari üslubundan esinlenen yapı, ince ahşap işçiliği ve yaldızlı iç dekorasyon detaylarıyla adeta küçük bir saray yavrusunu andırıyor. 1855 yılında Fransız Baron Vandeuvre yalının yeni sahibi olmuş ve uzun yıllar bu görkemli yapıda ikamet etmiştir.

1900 yılında yalı, Suriye kökenli ipek ve deri tüccarı Mehmet Abud Efendi tarafından satın alındı. İstanbul Ticaret Odası başkanlığı da yapmış olan Mehmet Abud Efendi ve ailesi, yaklaşık 80 yıl boyunca bu yalıda yaşamış; böylece yapı aile soyadıyla anılarak "Abud Efendi Yalısı" olarak ün kazanmıştır. 20. yüzyılın büyük bölümünde Abud Ailesi'ne ev sahipliği yapan yalı, 1980 yılında gıda sektörünün önde gelen isimlerinden Salat Yağları'nın kurucusu İsmail Özdoyuran tarafından satın alınmıştır. Özel mülk statüsündeki yapı, bu el değiştirme sonrasında 1980'lerin ortasında kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiştir. Toplam 18 oda ve 2 büyük salonu bulunan yalı, yenileme çalışmalarıyla hem iç hem dış mekanlarında eski ihtişamını koruyacak şekilde restore edilmiştir.

Tarihî değeri kadar popüler kültürdeki yeriyle de dikkat çeken Abud Efendi Yalısı, birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmıştır. Özellikle "Gümüş" ve "Lale Devri" gibi televizyon dizilerinin çekim mekanı olarak kullanılması, yalının geniş kitlelerce tanınmasını sağlamıştır. Bu yapım ve diziler sayesinde yalı, yerli izleyicilerin yanı sıra yabancı turistlerin de ilgisini çekerek Boğaz turu rotalarının gözde noktalarından biri haline gelmiştir.

Yatla Keşif

İstanbul Boğazı'ndaki bu etkileyici yalıyı keşfetmenin en keyifli yolu, denizden yaklaşmaktır. Özel bir yat kiralama ile kalabalıklardan uzakta kendi rotanızı çizerek Boğaz'da unutulmaz bir yat turu deneyimi yaşayabilir ve Abud Efendi Yalısı'nı yakından görebilirsiniz. Yalı özel mülk olduğundan, ihtişamını en iyi dışarıdan seyredebilirsiniz; bu da bir tekne gezisini ideal kılıyor. Boğaz'ın serin sularında yol alırken yalının suya vuran aksini, çevresindeki asırlık ağaçlarla oluşturduğu kartpostal güzelliğindeki manzarayı teknenizden rahatça izleyebilirsiniz.

Yat kiralayarak gezi programınızı dilediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. İster gündüz güneşinin altında ister akşam gün batımının turuncu kızıllığında, yatınızla Kandilli kıyılarında dolaşırken bu tarihî yalıyı en güzel açılardan fotoğraflama fırsatı bulacaksınız. Rehberli bir özel tur tercih ederseniz, Abud Efendi Yalısı'nın zengin geçmişine dair pek çok ilginç bilgiyi yolculuğunuz sırasında öğrenebilir; böylece gezi deneyiminizi daha da anlamlı hale getirebilirsiniz. Tamamen size özel bu konforlu Boğaz turunda, hem İstanbul'un kültürel mirasını yakından tanıyacak hem de şehrin eşsiz manzaralarının tadını çıkaracaksınız.

Boğaz’ın büyüleyici atmosferini doyasıya yaşamak isteyen herkese, İstanbul seyahatlerinde mutlaka bir yat kiralayın deriz. Kendi yatınızla yapacağınız böyle bir tur, sizlere özgürce keşfetme imkanı sunarken lüks ve mahremiyet bakımından da benzersiz bir deneyim olacaktır. Yat kiralayın, çünkü Boğaz'ın incisi konumundaki Abud Efendi Yalısı gibi güzellikleri denizden keşfetmek, İstanbul'da geçireceğiniz zamanı unutulmaz kılmanın en özel yoludur.