Beylerbeyi Camii (diğer adıyla Hamid-i Evvel Camii), İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında Beylerbeyi semtinde yer alan 18. yüzyıl tarihli bir selatin (padişah) camisidir.
Boğaz kıyısındaki konumu ve zarif mimarisiyle İstanbul'daki yalı camilerinin en güzel örneklerinden biri kabul ediliyor. Hemen yanında bulunan ünlü Beylerbeyi Sarayı ile birlikte, semtin silüetinde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle deniz tarafından bakıldığında iki ince minaresi ve kubbesiyle dikkat çeken cami, ilk bakışta sanki gökyüzüyle yeryüzünü birleştiriyormuş hissi veriyor. Bu etkileyici görünümü sayesinde Beylerbeyi kıyıları boyunca uzanan manzaranın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Beylerbeyi Camii'nin Tarihçesi
Beylerbeyi Camii, Osmanlı Sultanı I. Abdülhamid tarafından annesi Rabia Sultan'ın anısına yaptırılmış ve 1778 yılında ibadete açılmıştır. Cami, inşa edildiği alan itibariyle daha önce mevcut olan eski Beylerbeyi (İstavroz) Sarayı'nın bir bölümünün yerinde yükselmiştir. Erken 19. yüzyılda (Sultan II. Mahmut döneminde) önemli değişiklikler geçirerek büyütülmüştür. Bu dönemde caminin tek minaresi yıkılıp yerine iki simetrik minare eklenmiş, ayrıca yapıya bir muvakkithane (saat odası) ve hünkar dairesi (sultan için özel bölüm) ilave edilmiştir. 1894 depremi sonrasında cami büyük hasar görmüş ve onarımlardan geçmiştir. Daha yakın tarihte, 1969 yılında kapsamlı bir restorasyon yapılmıştır. 13 Mart 1983'te bitişiğindeki tarihi İsmail Paşa Yalısı'nda çıkan yangın nedeniyle caminin ahşap kubbe bölümü zarar görerek kısmen çökmüş, ancak hızlı bir onarım sonucu Mayıs 1983'te cami tekrar ibadete açılmıştır. Son olarak 2013 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarıyla yapı, günümüzde de aktif bir ibadet yeri ve ziyaret noktası olarak varlığını sürdürmektedir.
Beylerbeyi Camii'ni Yatla Keşfedin
İstanbul Boğazı'nı keşfetmenin en keyifli yollarından biri kiralık yat seçeneğidir. Boğaz'ın masmavi sularında yapacağınız bir tekne gezisi sırasında Beylerbeyi kıyılarına yaklaştıkça, tarihi caminin silueti tüm ihtişamıyla karşınıza çıkar. Denizin hemen kenarında konumlanan Beylerbeyi Camii'ni tekne ile geçerken, eşsiz bir açıdan görme fırsatı yakalarsınız. Bu açı, karadan bakışta fark edilemeyen pek çok detayı ortaya çıkarır: İki minarenin suyun yansımasına karışan görüntüsü ve kubbenin Boğaz fonundaki ihtişamı gibi ayrıntılar, tekne turu deneyiminizi unutulmaz kılar.
Boğaz turu için bir yat kiralayarak, Beylerbeyi Camii ve çevresindeki tarihi dokuyu çok daha yakından hissedebilirsiniz. Yatınız süzülerek caminin önünden geçerken, hemen yanındaki Beylerbeyi Sarayı'nın ve semtin yeşilliklerinin de panoramik manzaraya dahil olduğunu göreceksiniz. Osmanlı ihtişamını yansıtan bu cami ve saray ikilisi, özellikle denizden bakıldığında bir tablo güzelliğinde bütünlük oluşturur. Yat kiralayarak yapılan bir gezinti, hem bu görkemli mimariyi hem de Boğaz'ın doğal güzelliklerini aynı anda deneyimleme imkanı sunar. Üstelik kalabalıktan uzakta, sadece size özel bir ortamda tarih ve manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Eğer İstanbul'u Boğaz'dan keşfetmek ve bu bölgenin sunduğu manzaraları en iyi şekilde yaşamak istiyorsanız, bir yat kiralayın ve rotanızı Beylerbeyi kıyılarına çevirin. Yat turu boyunca, suyun hafif salınımı eşliğinde Beylerbeyi Camii'nin ayrıntılarını fotoğraflayabilir, rehberiniz varsa caminin hikâyesini tam da önünden dinleyebilirsiniz. Camiyi denizden görmek, onun ihtişamını ve konumunun stratejik güzelliğini daha da belirgin hale getiriyor. Boğaz'ın serin esintisiyle birlikte, tarihi caminin önünden yatınızla geçerken hissedeceğiniz görsel ve duygusal etki, İstanbul gezinizin en özel anılarından biri olacak.