Boğaz'ın Avrupa yakasında, Ortaköy sahil şeridinde yer alan Fehime Sultan Yalısı, zarif mimarisi ve talihsizliklerle dolu geçmişiyle dikkat çeken bir Osmanlı sahil köşküdür.
Hemen bitişiğinde Fehime Sultan'ın kız kardeşine ait Hatice Sultan Yalısı bulunan bu görkemli yapı, adını Osmanlı Sultanı V. Murad'ın kızı Fehime Sultan'dan alır. Neobarok üslupta inşa edilen yalı, Boğaziçi'nde görülmeye değer tarihi miraslardan biri olup İstanbul'daki sadece altı adet "
Hanım Sultan" yalısından biridir. İlk bakışta beyaz cepheli görkemi ve Boğaz kıyısındaki konumuyla görenleri etkileyen
Fehime Sultan Yalısı, yüzyılı aşkın geçmişinde hem saray hayatına hem de Cumhuriyet dönemine tanıklık etmiştir.
Fehime Sultan Yalısı'nın Tarihçesi
Fehime Sultan Yalısı'nın geçmişi 19. yüzyılın son çeyreğine uzanıyor. 1883 yılında Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan yalı, Plevne Savaşı kahramanı Gazi Osman Paşa'ya armağan edildi. Bir süre
Gazi Osman Paşa Yalısı adıyla anılan bu konak, 1898'de Osman Paşa'nın oğlu Kemalettin Paşa'nın Sultan II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan ile evlenmesinin ardından genç çifte tahsis edildi ve
Naime Sultan Yalısı olarak anılmaya başladı. Ancak 1901 yılında Sultan V. Murad'ın kızı Fehime Sultan'a düğün hediyesi olarak kendisine verilince, yalı bu isimle tarihe geçti. Farklı dönemlerde farklı isimler alsa da, son sahibi nedeniyle kalıcı olarak Fehime Sultan Yalısı adıyla bilinmektedir.
Osmanlı hanedanının 1924'te ülkeden sürgün edilmesiyle Fehime Sultan bu sevdiği yalıyı terk etmek zorunda kaldı. Yalı bir süre boş kaldıktan sonra 1926'dan itibaren devlet kurumlarına tahsis edilerek yeni işlevler kazandı. Önce kısa bir süre yetimhane ve tütün deposu olarak kullanıldı, devamında
Gazi Osman Paşa Ortaokulu'na dönüştürülerek uzun yıllar bir eğitim yuvası olarak hizmet verdi. Bu süreçte bina ayakta kalsa da, yapılan tadilatlar ve yılların bakımsızlığı özgün dokusuna zarar verdi. Fehime Sultan Yalısı'nın tarihindeki en büyük felaket ise 2002 yılında meydana geldi. Ahşap yapıdaki büyük bir yangın yalının büyük bölümünü yok ederek geriye yalnızca dış duvarlarını bıraktı. Bu üzücü olayın ardından yalı yıllarca harap halde kaldı ve kaderini bekledi.
Neyse ki 2010'lu yıllarda yapıyı kurtarmak ve yeniden işlevlendirmek üzere ciddi adımlar atıldı. 2009 yılında Hatice Sultan Yalısı ile birlikte ihale yoluyla özel sektöre kiralanan Fehime Sultan Yalısı için butik otel projesi gündeme geldi. Uzun süren hazırlık ve mülkiyet sorunlarının çözümünün ardından 2022'de kapsamlı restorasyon çalışmalarına başlanabildi. Nihayet 2024 yılına gelindiğinde restorasyonun tamamlandığı ve yan yana duran Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarının lüks bir otel kompleksi olarak yakında kapılarını açacağı resmi olarak duyuruldu. Böylece yıllardır ihmal edilmiş olan bu tarihî köşk, özüne uygun bir şekilde restore edilerek Boğaz'ın kültürel mirasına yeniden kazandırılmak üzeredir.
Fehime Sultan Yalısı'nın Mimari Özellikleri
Fehime Sultan Yalısı, 19. yüzyıl sonu Boğaziçi yalı mimarisinin tüm ihtişamını yansıtan özelliklere sahiptir. Dönemin saray mimarlarından Balyan Ailesi'nin eseri olduğu düşünülen yapının mimarı kesin olarak bilinmese de, tasarımında devrin popüler eklektik üslubu göze çarpmaktadır. Yalı, ahşap karkas (ahşap iskelet) üzerine bağdadi teknikle inşa edilmiştir ve cephesinde inşa edildiği dönemin modasına uygun zengin bezeme detayları vardır. Barok ve klasik üslupların sentezlendiği bu cephe süslemleri özellikle ampir (Empire) ve neoklasik tarzların izlerini taşır. Deniz tarafına bakan geniş pencereli cephesi ve zarif oranlarıyla yapı, Ortaköy civarındaki sahil şeridinde hemen fark edilen bir siluete sahiptir.
Plan düzeni açısından Fehime Sultan Yalısı, geleneksel Osmanlı konut mimarisindeki haremlik-selamlık ayrımını da barındıran bir köşk tipidir. Ünlü mimar Sedad Hakkı Eldem'in sınıflandırmasına göre "Aynı istikamette çift sofalı" plana sahip olan yalının haremlik ve selamlık bölümleri simetrik konumlanmıştır. İki katlı ve yüksek tavanlı olan yapıda, her katta geniş bir orta sofa (hol) ve bu sofaya açılan birçok oda bulunmaktaydı. Denize bakan cephede yer alan büyük salon ve manzaraya hakim cihannüma köşkü (seyir odası), yalıyı hem işlevsel hem estetik açıdan eşsiz kılan unsurlardandı. İnşa edildiği dönemde adeta küçük bir Beylerbeyi Sarayı'nı andırdığı söylenen Fehime Sultan Yalısı, ferah salonları ve dönemine göre modern sayılabilecek teknik donanımıyla (örneğin özel bir ısıtma sistemi) dikkat çekiyordu. Çatısını süsleyen dekoratif kulecikler ve ahşap oymalı saçaklar da yapıya özgün bir zarafet katıyor, yalıyı Boğaz'ın "İnci"lerinden biri haline getiriyordu.
Fehime Sultan Yalısı'nın Kültürel ve Sosyal Önemi
Fehime Sultan Yalısı, sadece fiziki özellikleriyle değil, temsil ettiği tarihsel hikâyelerle de büyük bir kültürel öneme sahiptir. Bu köşk, Osmanlı hanedanında bir devrin kapanışını simgeleyen hüzünlü bir mekân olarak görülebilir. Fehime Sultan (1875-1929), Sultan V. Murad'ın kızı ve Osmanlı'nın son prenses kuşağının bir parçasıydı. Babasının tahttan indirilmesinin ardından uzun süre saray gözetiminde yaşayan
Fehime, nihayet 1901'de Yıldız Sarayı'nda
Ali Galip Paşa ile evlendi ve düğün hediyesi olarak verilen bu yalıda yaşamaya başladı. Ancak bu mutlu günler uzun sürmedi. Osmanlı Hanedanı'nın 1924'te ülke dışına çıkarılmasına karar verilince Fehime Sultan en sevdiği evinden ayrılarak Fransa'nın Nice kentine sürgüne gitti. Eşi tarafından terk edilip yokluk içinde kalan Fehime Sultan, 1929'da gurbette vefat etti. Bir dönemin bu trajik hikâyesi, yalının duvarlarına adeta hüzünlü bir hatıra olarak işlemiştir.
Hanedanın son günlerine tanıklık eden Fehime Sultan Yalısı, Cumhuriyet döneminde bambaşka bir misyon üstlenerek toplumsal bellekte yer etti. 1920'lerin sonunda devlet mülkiyetine geçen yapı, yetimhane olarak kısa bir kullanımın ardından okul haline getirilerek halk çocuklarına kapılarını açtı. Uzun yıllar
Gaziosmanpaşa İlkokulu adıyla eğitim kurumu olarak kullanılan bu yalı, bu sayede yıkılmadan ayakta kalabildi ve birçok İstanbul'lunun anılarında yer etti. Bir zamanlar sultanların gezindiği tarihi koridorlarda, bu kez Cumhuriyet'in yeni nesilleri koşup oynayarak eğitim aldı. Bu dönüşüm, Fehime Sultan Yalısı'na tarihi süreklilik ve dönüşüm açısından sembolik bir değer kazandırmıştır.
2002'de meydana gelen yangın felaketi, İstanbul kamuoyunda büyük üzüntü ve tepki yarattı. Ertesi gün gazeteler "Boğaz'ın incisi yandı" manşetleriyle olayı duyururken, İstanbul'lular geçmişe dair kıymetli bir mirasın yok oluşuna tanıklık etmenin hüznünü yaşadı. Bu elim olay, şehir halkının tarihî eserlere sahip çıkma bilincini de ortaya koydu. Nitekim yalı için restorasyon kararı alındığında kamuoyu süreci yakından takip etti ve destek verdi. Fehime Sultan Yalısı bugün, hem Osmanlı hanedanının son izlerini taşıyan bir hatıra mekanı, hem de binlerce öğrencinin anısını barındıran bir eğitim yuvası olarak İstanbul'un kolektif hafızasında müstesna bir yere sahiptir.
Fehime Sultan Yalısı Hakkında Az Bilinenler ve İlginç Detaylar
Fehime Sultan Yalısı hakkında, pek fazla bilinmeyen birkaç ilginç detayı da belirtmek gerekir:
"Kara Vezir Yalısı" Takma Adı
Yalının bulunduğu arazi, 18. yüzyılda Osmanlı’da "Kara Vezir" lakaplı bir sadrazama ait olduğundan, halk arasında bu köşk uzun süre
Kara Vezir Yalısı olarak anılmıştır. Bugünkü yapı o dönemden kalma olmasa da bu takma ad nesiller boyu yaşamış ve zaman zaman isim karışıklıklarına yol açmıştır.
Beyaz Perdede Yalı
Fehime Sultan Yalısı, yıllar içinde Türk sinemasında da iz bırakmıştır. 1980 yapımı bir Türk filmine mekân olan yalı, görkemli iç mekânlarıyla beyaz perdede yer almıştır. Bu film sayesinde yalının 2002'deki yangından önceki haline dair nadir görsel kayıtlardan biri günümüze ulaşmıştır. Eski bir Osmanlı köşkünün sinema tarihinde kısa da olsa rol alması, yapının büyüleyici atmosferini yansıtan ilginç bir ayrıntıdır.
Osmanlı'daki Yasak Aşk Skandalı
Bu yalı ve hemen yanındaki Hatice Sultan Yalısı, Osmanlı Hanedanı içinde yaşanan büyük bir aşk skandalının sahnesi olmuştur. Sultan II. Abdülhamid'in kızı Naime Sultan ile evli olan Damad Kemalettin Paşa'nın, Fehime Sultan'ın kardeşi Hatice Sultan ile gizli bir ilişki yaşadığı rivayet edilir. Dönemin dedikodu gazetelerine de yansıyan bu yasak aşk, saray çevresinde büyük yankı uyandırmış ve hanedanın itibarını sarsan olaylardan biri olarak tarihe geçmiştir. Fehime Sultan Yalısı'nın sakinlerinin de dahil olduğu bu skandal, köşkün tarihine dramatik bir renk katmaktadır.
Fehime Sultan Yalısı'nı Yatla Boğaz'dan Keşfedin
Büyüleyici Boğaz manzarasını en iyi denizden deneyimleyebilirsiniz. Teknenin güvertesinden gün batımında Ortaköy kıyılarına baktığınızda, Fehime Sultan Yalısı'nın silueti suyun üzerinde adeta bir hayal gibi belirmektedir. Hafif esen rüzgâr, denizden yansıyan ışıklarla dans ederken, tarihle iç içe geçmiş bu yalıya uzaktan bakmak insanda zamanın durduğu hissini uyandırır. Boğaz'ın serin suları ve şehir ışıkları eşliğinde, geçmişin izlerini günümüz İstanbul'una bağlayan bu manzarayı izlemek unutulmaz bir deneyimdir.
Tarih ve estetiği bir arada görmek isteyenler için yat kiralamak, İstanbul Boğazı'ndaki keşiflerin en ayrıcalıklı yoludur. Özel bir yat turuyla kalabalıktan uzakta kendi rotanızı çizerek, sahil şeridinin inceliklerini yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Osmanlı dönemine ait yalılar, saraylar ve köşkler sırayla gözlerinizin önünden akarken, Fehime Sultan Yalısı da tüm zarafetiyle sizi selamlayacaktır. Boğaz turu sırasında bu tarihi yapıyı deniz tarafından görmek, yapının mimari detaylarını ve görkemini çok daha iyi fark etmenizi sağlar.
Bir
yat kiralayıp Ortaköy'den Kuruçeşme'ye doğru yol aldığınızda, yalıların bambaşka bir yüzüne tanık olursunuz. Sahilden bakıldığında gizli kalabilen birçok ayrıntı, deniz cephesinden net biçimde görülebilir. Fehime Sultan Yalısı'nın restore edilmiş beyaz cepheli görkemi ve yanındaki yeşil Hatice Sultan Yalısı, suyun üzerinden yan yana ihtişamla yükselir. Yatınız yalıların önünden süzülürken, rehberiniz size bu "Hanım sultan" köşklerinin öyküsünü anlatabilir; böylece İstanbul'un tarihine denizden tanıklık etmiş olursunuz.
Eğer İstanbul'un büyüleyici atmosferini tam anlamıyla yaşamak istiyorsanız, kesinlikle yat kiralamalısınız. İster özel bir kutlama planlayın, ister sadece güzel bir gün geçirmek isteyin.. Boğaz'da kendi yatınızla dolaşmanın keyfi bambaşkadır. Tarihi yalıların ve modern şehrin silüetinin bir arada sunulduğu bu deneyim, sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz en özel anılardan birini oluşturacak. Boğaz'ın eşsiz güzellikleri arasında süzülürken Fehime Sultan Yalısı gibi değerli mirasları yakından görmek, İstanbul seyahatinizin doruk noktalarından biri olacaktır.
Yat kiralamayla elde edeceğiniz özgürlük sayesinde, rotanızı dilediğiniz gibi belirleyebilirsiniz. Örneğin, Fehime Sultan Yalısı'nın önünde bir süre durup bu tarihi yapıyı dilediğiniz açıdan fotoğraflayabilir, geçmişe selam gönderebilirsiniz. Özel yat turunuz sırasında tekne gezinizin temposunu siz belirlersiniz; ister gündüz vakti zarif detayları inceleyin, isterseniz gece ışıklar altında yalının siluetini seyredin. İstanbul Boğazı'nın bu nadide köşkünü denizden selamlamak, şehrin tarihine ve güzelliğine duyduğunuz hayranlığı perçinleyecek, size masalsı bir yolculuk yaşatacaktır.