İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında, Anadoluhisarı ile Kanlıca arasında yer alan Hekimbaşı Yalısı, parlak kırmızı (aşı boyalı) cephesiyle uzaktan hemen dikkat çeken görkemli bir yalıdır.
17. yüzyıla uzanan geçmişiyle Boğaziçi'nin en eski yalılarından biri olarak bilinen bu tarihi konak, ahşap Osmanlı mimarisinin zarif bir örneğini sergiliyor. Boğaz'dan geçen tekneler ve yatlar için adeta bir kartpostal görüntüsü sunan yapı, çevresindeki yeşil korular ve suyun oluşturduğu manzarayla ilk bakışta ziyaretçileri büyülüyor. Tarihî dokusunu koruyan yalı, ihtişamlı duruşuyla hem yerli hem yabancı herkesin ilgisini çekmektedir.
Tarihçe
Hekimbaşı Yalısı'nın ilk inşası Osmanlı döneminde, 1697 yılında devlet adamı Amcazade Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldı olarak bilinmektedir. Yalı, adını 19. yüzyılda burayı satın alıp genişleten Hekimbaşı Salih Efendi'den almıştır. Sultan Abdülmecid döneminde sarayın başhekimi (hekimbaşı) olan Salih Efendi, Osmanlı'nın ilk tıp okulundan mezun olmuş ve üç padişaha doktorluk yapmış önemli bir kişilikti. Bitki ve çiçeklerden ilaç yapma konusunda uzmanlığı ile tanınan Salih Efendi'nin bahçesine diktiği özel bir gül, halk arasında "Hekimbaşı Gülü" olarak anılmıştır. Salih Efendi'nin vefatından sonra da yalının sahibi onun ailesi olmaya devam etmiş ve günümüzde hâlâ aile üyeleri bu yalıda yaşamaktadır.
Başlangıçta harem ve selamlık olmak üzere iki ayrı bölümden oluşan yalının kuzeydeki selamlık (erkek misafirlerin ağırlandığı kısım), güneydeki hareme (aile kısmı) bitişikti. Selamlık bölümü ahşap direkler üzerinde inşa edilmiş olup deniz suyu altındaki salon kısmına kadar girerek eşsiz bir serinlik ve manzara sağlardı. Ancak bu selamlık kanadı, 1947 yılında Salih Efendi'nin kızı Meliha Hanım tarafından yıkılarak satılmış, yerini modern bir yapı almıştır. Günümüze orijinal yapının yalnızca tarihi harem bölümü ulaşabilmiştir ve bu bölüm aile tarafından özenle korunmuştur.
Tamamı ahşap ve Bağdadi tarzı ile inşa edilmiş olan yalı, yıllar içinde doğal aşınmalara karşı çeşitli onarımlardan geçmiştir. 1978 yılında Boğaz'a bakan ön cephesi, Taç Vakfı gözetiminde yenilenmiş; 1980'lerde yapıyı denizden gelebilecek zararlardan korumak amacıyla rıhtım güçlendirmesi yapılmıştır. Yalı, 2018 yılının 7 Nisan günü meydana gelen talihsiz bir olayda kontrolden çıkan bir yük gemisinin çarpması sonucu ağır hasar görmüş ve bu olay yapıyı yeniden gündeme taşımıştır. Kazanın ardından yalıda kapsamlı bir restorasyon süreci başlatılmıştır.
Tüm bu zorluklara rağmen Hekimbaşı Yalısı ihtişamını korumayı başarmış; hatta iç mekânındaki orijinal eşyaları ve dekorasyonu dahi muhafaza edilmiştir. Bu tarihi yalı, Ferzan Özpetek'in İstanbul Kırmızısı filmi ve popüler Binbir Gece dizisi başta olmak üzere pek çok yapımda çekim mekanı olarak kullanılacak kadar ün kazanmıştır. Günümüzde de yalı, özel mülkiyet olarak kalmakla birlikte zaman zaman düğün ve konser gibi etkinliklere ev sahipliği yaparak Boğaz'ın kültürel hayatında aktif bir rol oynamaktadır.
Yatla Keşif
Boğaz'ın eşsiz kıyılarını keşfetmenin en keyifli yollarından biri
Boğaz'da yat kiralama seçeneğidir. Kalabalıktan uzak, konforlu bir özel yat ile İstanbul'un incilerini kendi rotanıza göre gezebilirsiniz. Bu büyüleyici yolculuk sırasında, Asya ve Avrupa yakalarındaki tarihi yalıları yakından görme şansınız olur. Hekimbaşı Yalısı gibi görkemli yapıları denizden izlemek, onların mimari detaylarını ve sahile yansıyan güzelliklerini fark etmenizi sağlar. Yalının kırmızı cephesinin suda bıraktığı aksin fotoğraflarını çekerek bu anları ölümsüzleştirebilirsiniz.
İstanbul Boğazı'nın serin sularında yat kiralayarak yapacağınız bir gezi, hem şehir turu hem de deniz keyfini bir arada yaşatır. Yat kiralayarak Anadoluhisarı'ndan Kanlıca'ya uzanan güzergahta, yalnızca Hekimbaşı Yalısı'nı değil, çevresindeki diğer tarihi yalıları, kaleleri ve yeşil tepeleri de doyasıya seyredebilirsiniz. Üstelik kendinize ait bir teknenin rahatlığıyla dilediğiniz noktada durup manzaranın tadını çıkarma özgürlüğüne sahip olursunuz. Boğaz'ın akıntısına karşı süzülürken, şehrin gürültüsünden uzakta sadece dalgaların ve martıların sesi eşliğinde tarihle iç içe bir deneyim yaşayacaksınız.
Siz de İstanbul'un bu benzersiz hazinesini keşfetmek için yat kiralayın ve Boğaz turunuza unutulmaz bir dokunuş katın. Özel yatınızla Hekimbaşı Yalısı'nın önünden geçerken, sanki geçmişe doğru bir yolculuğa çıkmış gibi hissedeceksiniz. Bu görkemli yalının yanı sıra Boğaz boyunca sıralanan sayısız tarihi yapıyı yakından görerek, İstanbul'un zengin mirasına denizden tanık olabilirsiniz. Kendi rotanızı belirleyip sevdiklerinizle birlikte özgürce gezerken, Boğaz'ın büyüleyici atmosferini ve Hekimbaşı Yalısı gibi yapıların hikayesini çok daha derinden hissedeceksiniz. Unutmayın, Boğaz'ın gerçek ruhunu anlamanın en iyi yolu, dalgaların üzerinde süzülerek şehrin silüetini seyretmektir.