Beylerbeyi'nin sahilinde yer alan Mabeyinci Faik Bey Yalısı, Boğaz'dan bakıldığında bir anda dikkat çekmektedir.
Yalının her iki ucunda sivri yeşil külahlı kuleler yükselmektedir ve yapıya masalsı bir hava katmaktadır. Geniş iki katlı cephesinde bulunan büyük cumbası da geleneksel Osmanlı dönemi zevkini zarif biçimde yansıtıyor. Binanın sadeliği ve görkemli silueti, geç Osmanlı üslubunu anımsatıyor.
Mabeyinci Faik bey Yalısı'nın Tarihçesi
Mabeyinci Faik Bey Yalısı 1890 yılında aynı isimli paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Faik Bey, Sultan II. Abdülhamid'in yakın çevresinden "Mabeynci" unvanını taşıyan önemli bir devlet adamıydı. İnşa edildiği dönemde yalının iç mekanı Sultan Abdülaziz devrinin Osmanlı zevkine uygun olarak dekore edilmiştir. Yalı, II. Abdülhamid döneminden sonra ünlü iş insanı Nazım Kalkavan'ın mülkü olmuş, daha sonra son halife Abdülmecid'in kızı Dürrüşehvar Sultan'ın oğlu Haydarabad Nizamı Bereket Şah'ın ilk eşi Esra Bereket tarafından kullanılmıştır. Son aşamada yapı, Hacı Sabancı'ya bağışlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, 1950'lerde kapsamlı bir restorasyon geçiren yalı, bu süreçte bazı özgün özelliklerini yitirmiştir.
Tarihi bakımından önemi, 1964 yılında çekilen ünlü Topkapı filmine ev sahipliği yapmasıyla da pekişmiştir. Melina Mercouri ve Peter Ustinov'un başrollerini paylaştığı bu kült filmde, yalının salon ve koridorları bir soygun planının parçası olarak sahneye konmuştur.
Mabeyinci Faik Bey Yalısı'nın Mimari Özellikleri
Mabeyinci Faik Bey Yalısı mimarisi ve planıyla dönemin diğer yalılarından ayrılıyor. Mimarı bilinmeyen yapı, her iki köşesinde yer alan sivri külahlı ikiz kuleleriyle hemen göze çarpmaktadır. Osmanlı mimarisinde nadir görülen bu çift kule düzeni, yalıya benzersiz bir siluet kazandırmıştır. Bina iki katlıdır ve geniş bir sofa salonu ile çevrili klasik bir yalının tipik planına sahiptir. Cephedeki büyük iki katlı cumba, yapının zarifliğini ve dönemin ağırbaşlı Osmanlı süslemelerini yansıtmaktadır. Dış duvarları açık tonlarda boyalıdır (eski fotoğraflarda pembemsi görülebilir) ve yeşil külahlı kulelerle uyum içindedir. İç dekorasyonda ise lale motifli kabartmalar, tavan işlemeleri ve el yapımı ahşap kaplamalar gibi Osmanlı dönemi desenleri kullanılmıştır. Yalıda 1950'lerde yapılan yenilemede bazı özgün ayrıntılar kaybolsa da, cephesi ve iki katlı cumbası hâlâ Abdülaziz dönemi zevkini ağırbaşlı bir şekilde yansıtmaktadır.
Mabeyinci Faik Bey Yalısı'nı Yatla Keşfedin
Mabeyinci Faik Bey Yalısı'nı Boğaz'ın serin sularından izlemek, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Özel tekne kiralama seçenekleriyle Boğaz turu yaparken yalının önünden geçebilir, su yüzünden mimarisini yakından görebilirsiniz. Bir yatla boğaz turu yaparak İstanbul'un en güzel yalılarını tek seferde görmek mümkündür. Bu tür bir yat kiralama, hem yerli hem yabancı misafirler için konforlu bir gezi imkanı sunar ve gezinizin keyfini artırır.
Profesyonel kaptanlı yat turlarında, yalıların tarihçesi ve mimarisi hakkında rehberlik hizmeti almanız da mümkündür. Yolculuğunuz boyunca rehberiniz size Mabeyinci Faik Bey Yalısı'nın öyküsünü anlatarak ziyaret deneyiminizi zenginleştirecektir. Ayrıca, güvenlikli tekneler sayesinde her yaştan turist rahatlıkla Boğaz’ı dolaşabilir. Rüya gibi bir boğaz turu planlıyorsanız,
yat kiralayıp bu eşsiz yapıyı ve komşu yalıları denizden görerek tarihe dokunabilirsiniz.
Yalıdan fotoğraf kareleri çekmek ya da güneşin batışını izlemek için de yat kiralama harika bir seçenektir. Sabahın erken saatlerinde veya akşamüstü saatlerinde yalıya doğru açılacağınız bir teknede; martı sesleri eşliğinde, Boğaz’ın serin rüzgarını yüzünüzde hissederek dolaşabilirsiniz. İstanbul Boğazı'nın ışıltılı manzarası eşliğinde bu tarihi mekanın yanından geçmek için yat kiralayın ve unutulmaz bir deniz deneyimi yaşayın.