Prenses İkbal Monheim Yalısı

Prenses İkbal Monheim Yalısı

İstanbul Boğazı'nın Anadolu yakasında, Üsküdar ilçesine bağlı Kandilli sahilinde konumlanan Prenses İkbal Monheim Yalısı, zarif siluetiyle dikkat çeken tarihi bir yapıdır.
Boğaz'a sıfır konumu ve beyaz boyalı cephesiyle yemyeşil bir tepenin eteğinde uzanan bu yalı, gösterişli olmaktan ziyade sade şıklığıyla göz almaktadır. Kıyıdan geçen teknelerden bakıldığında, kırmızı kiremitli geniş saçaklı çatısı ve güney cepheyi saran sarmaşıklar içinde mütevazı bir sahil köşkü olarak görünen yapı, sakin bir asaletle çevresine uyum sağlıyor. Boğaz'ın güçlü akıntıları önünde adeta suyun üzerinde yüzüyormuş hissi veren yalı, hem yerli hem de yabancı ziyaretçiler üzerinde huzur veren unutulmaz bir ilk izlenim bırakmaktadır.

Tarihçe

Prenses İkbal Monheim Yalısı'nın geçmişi, adından da anlaşılacağı üzere Osmanlı Hanedanı'nın son kuşak üyelerine dayanmaktadır. Yalıya adını veren Prenses İkbal, Osmanlı'nın son padişahı Sultan Vahdettin'in torunu Neslişah Sultan'ın kızıdır. Neslişah Sultan (1921–2012), hanedanın Türkiye'den sürgün yıllarını yaşamış ve sonrasında yurda dönmüş en tanınmış temsilcilerinden biriydi. Kandilli'de Boğaz kıyısında konumlanan bu yalı da Neslişah Sultan ailesiyle anılır hale gelmiştir.

Her ne kadar Osmanlı hanedanının ismini taşısa da yalının mevcut binası aslında 1970'lerin başında inşa edilmiştir. 1971–1972 yıllarında dönemin ünlü mimarı Sedad Hakkı Eldem tarafından, dönemin sahibi Dr. Mürsel Saviç'in isteğiyle klasik üslupta yaptırılan yapı, geleneksel Osmanlı yalı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Yalının mimari özellikleri, ahşap ağırlıklı malzemesi, geniş saçaklı çatısı ve denize doğru uzanan çıkmalarıyla 19. yüzyıl Boğaziçi sivil mimarisini yansıtır biçimde tasarlanmıştır. Tek katlı plan düzenine rağmen içeride yüksek tavanlı ferah bir salon ve deniz manzarasına açılan odalar vardır. Boğaz'ın "küçük yalılarından" biri sayılan yapı yaklaşık 400 m² kullanım alanına sahip olup bahçesinde Boğaz’a nazır küçük bir havuz dahi yer alır. 1970'lerdeki inşa sürecinde Sedad Hakkı Eldem, yalının özgün tarihi doku hissini koruyacak şekilde özenli bir restorasyon/yeniden yapım gerçekleştirmiştir.

Yapı inşa edildiği günden bu yana birkaç kez el değiştirmiş ve özel mülkiyet olarak kullanılmıştır. Uzun yıllar ünlü iş insanı Selahattin Beyazıt ve ailesinin ikametgâhı olduktan sonra, 2010'lu yıllarda yaşanan gelişmelerle satışa çıkarılan yalı, 2018 yılında yaklaşık 110 milyon TL bedelle yeni sahibine kavuşmuştur. Günümüzde özel mülk statüsünde bulunan Prenses İkbal Monheim Yalısı (Neslişah Sultan Yalısı), dışarıdan seyredilebilse de ziyarete açık değildir. Tarihî eser niteliğinde koruma altında olan bu zarif yalı, Hanedan mensuplarının hatırasını ve Boğaz kıyısındaki klasik mimari mirası günümüze taşıyan nadide bir örnek olarak değerini sürdürmektedir.

Yatla Keşif

Boğaz'ın büyüleyici kıyı manzaralarını en iyi denizden deneyimleyebilirsiniz. Özellikle Kandilli civarından geçerken, Prenses İkbal Monheim Yalısı'nın suyla bütünleşen siluetini yakından görmek ayrı bir keyiftir. Sabahın erken saatlerinde hafif bir pusun arasından beliren yalının beyaz cepheli görüntüsü, veya akşam gün batımında kızıllığa bürünen çatı kiremidi, deniz üzerinden bakıldığında çok daha etkileyici görünür. İşte bu büyüleyici sahneyi bir yat turu sırasında izlemek, insana adeta zamanda yolculuk yapıyormuş hissi verir. Gürültüden ve kalabalıktan uzak, sadece dalgaların ve martı seslerinin eşlik ettiği bir atmosferde Boğaz'ın bu sakin köşesini tekneyle keşfetmek, İstanbul'da unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacaktır.

Tarih ve estetiği bir arada yaşamak isteyen gezginler için yat kiralama seçeneği, İstanbul Boğazı'nı keşfetmenin en ayrıcalıklı yollarından biridir. Özel teknenizi ayarlayıp kendi rotanızı belirlediğinizde, gezi vapurlarının sabit güzergâhlarına bağlı kalmadan Boğaz'ın incilerini dilediğiniz tempoda görebilirsiniz. Kandilli kıyılarında sıralanan yalılar, saraylar ve korular birer birer gözünüzün önünden akıp giderken, Prenses İkbal Monheim Yalısı da tüm zarafetiyle sizi selamlayacaktır. Yat kiralamanız halinde rotanızı dilediğiniz gibi uzatıp bu tarihî yalıyı farklı açılardan seyredebilir; yakınına demirleyerek fotoğraf molası verebilir veya rehberinizden yalının ilginç hikâyesini dinleyebilirsiniz. Denizin üzerinde olmanın verdiği özgürlük sayesinde, karadan görülemeyen pek çok mimari detayı deniz cephelerinden keşfetme olanağı bulacaksınız.

İstanbul'un eşsiz güzelliklerini tam anlamıyla hissedebilmek için yapmanız gereken tek şey oldukça basit: Boğaz'da bir yat kiralayın ve kendinizi bu benzersiz deneyime bırakın. İster romantik bir akşam turu, ister arkadaşlarınızla keyifli bir gündüz gezisi olsun, özel bir yatla Boğaz turu yapmak size şehrin büyüsünü en konforlu şekilde yaşatacaktır. Kandilli açıklarında teknenizle süzülerek ilerlerken, hem Avrupa hem Asya yakasının panoramasını aynı anda izleme şansına sahip olursunuz. Bir yandan modern İstanbul silueti, diğer yanda yeşillikler içindeki tarihî yalılar gözünüzün önünde akıp gider. Boğaz'ın ortasında, suyun hafifçe salladığı güvertede Prenses İkbal Monheim Yalısı gibi nadide köşklere tanıklık etmek, İstanbul seyahatinizin unutulmaz zirve noktalarından biri olacak. Kendinize bu özgürlüğü tanıyın ve Boğaz'da bir yat gezisiyle İstanbul'un kalbine doğru masalsı bir yolculuğa çıkın.