Kanlıca sahilinde yer alan Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı, Boğaz'dan geçenlerin hemen dikkatini çeken görkemli bir Osmanlı köşküdür.
Denize sıfır konumdaki yalının geleneksel ahşap mimarisi, sadeliğine rağmen heybetli bir görünüm sergilemektedir. Arkasındaki yeşil Mihrabat Tepesi ile birlikte tabloyu andıran bu tarihi yalı, İstanbul Boğazı'nın mavi sularına yansıyarak etkileyici bir manzara oluşturuyor. Yanında konumlanan Prenses Rukiye Yalısı ile birlikte Kanlıca kıyısındaki tarihî dokuyu tamamlayan yapı, 19. yüzyıl İstanbul'unun zarif yaşam tarzını günümüze taşıyan nadide örneklerden biridir.
Tarihçe
Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı, 19. yüzyıl ortalarında (1850'li yıllarda) Osmanlı döneminde Yağlıkçı Hacı Reşit Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Hacı Reşit Bey, kadın giyim imalatçısı olduğundan "yağlıkçı" lakabıyla anılmaktaydı; eskiden mendil, iç çamaşırı ve gelinlik gibi kadın kıyafetleri üretenlere yağlıkçı denirdi. Yalı başlangıçta geniş bir bahçe, havuzlu büyük bir kayıkhane (tekne evi) ve müştemilat (hizmetli evi) gibi eklentilere sahip oldukça hacimli bir konaktı. Zaman içinde yapılan tamiratlar ve el değiştirmeler sonucu yapıda bazı değişiklikler meydana gelmiştir; örneğin yalıya ait bitişikteki müştemilat ayrılarak günümüzde bağımsız bir yalı halinde kullanılmaktadır. Bu görkemli sahil konutu halk arasında Muammer Bey Yalısı adıyla da bilinir, bu isim Hacı Reşit Bey'in torunu Muammer Bey'den gelmektedir.
Hacı Reşit Bey'in vefatının ardından yalı, bir süre eşi ve çocuklarının mülkiyetinde kalmış, daha sonra aile dışına satılmıştır. Reşit Bey'in torunu Muammer Bey'in ölümünden sonra konak içten duvarlar eklenerek dört daireye ayrılmış, apartman dairesi olarak kullanılmıştır. Tarihî değeri tescil edilen yalı, 1971 yılında Gayrimenkul Eski Eserler Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır. 1980'li yıllarda dönemin sahibi Barlas Turan tarafından kapsamlı bir restorasyondan geçirilerek eski ihtişamına kavuşturulmuştur. Geçirdiği onarımlara rağmen yapı, Boğaziçi'ndeki ender yalılardan biri olarak büyük ölçüde özgün mimari karakterini korumayı başarmıştır. Günümüzde özel mülk statüsünde olan yalı, 1. derece tarihi eser olarak tescilli ve koruma altındaki yapılar arasındadır. Dışarıdan görülebilen bu zarif köşk, İstanbul Boğazı'nın kültürel mirasının canlı bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir.
Yatla Keşif
İstanbul Boğazı'nın eşsiz güzelliklerini keşfetmenin en keyifli yollarından biri yat kiralama seçeneğidir. Özel bir yatla Kanlıca koyuna yaklaşırken, Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı'nı denizden tüm ihtişamıyla görebilirsiniz. Boğaz'ın sularından yükselen bu tarihi yalıyı yakından seyretmek, karadan mümkün olmayan detayları fark etmenizi sağlar. Yalının suya vuran siluetini ve etrafındaki yeşilliklerle oluşturduğu uyumu seyrederken, Boğaz turunuz çok daha unutulmaz bir hale gelecektir.
Kanlıca kıyılarındaki bu tarihi yapıları en iyi açıdan deneyimlemek istiyorsanız bir
yat kiralamanız gerekir. Kendi rotanızı oluşturup kalabalıktan uzak bir gezi yapma özgürlüğüne yat kiralama sayesinde kavuşabilirsiniz. Yatınızla kıyıya yakın süzülerek hem bu görkemli yalıyı hem de çevresindeki diğer Osmanlı mirası eserleri yakından görebilirsiniz. Örneğin, hemen bitişiğinde yer alan Prenses Rukiye Yalısı da denizden bakıldığında tüm güzelliğiyle karşınıza çıkar – Mısır Valisi Abbas Halim Paşa'nın kızı Prenses Rukiye'ye hediye edilen bu zarif yalı da aynı dönemin izlerini taşımaktadır. Yattan inmeden bu tarihî yapıların fotoğraflarını çekebilir, rehberiniz varsa hikâyelerini dinleyerek kültürel bir yolculuk yaşayabilirsiniz.
Günün her saati Boğaz'da yat turunun ayrı bir tadı vardır, ancak özellikle akşam saatlerinde Kanlıca kıyılarının manzarası büyüleyicidir. Boğaz'ın serin esintisi eşliğinde, ışıkların yansıdığı sularda süzülerek bu yalının önünden geçmek gerçek bir İstanbul deneyimidir. Hatta dolunay zamanlarında yat kiralayın, çünkü arkanızdaki Mihrabat Tepesi'nden yansıyan mehtap, Boğaz'ın en güzel gece manzaralarından birini sunmaktadır. Kendi yatınızla yapacağınız bu özel Boğaz turu sayesinde, Yağlıkçı Hacı Reşit Bey Yalısı'nın ve çevresinin sunduğu tarihi atmosferi doyasıya hissedecek, İstanbul seyahatinizin unutulmaz anılarından birine imza atacaksınız.