İkiz Yalı

Dışarıdan bakıldığında tek bir görkemli köşk gibi görünen bu üç katlı ahşap yapı aslında bitişik inşa edilmiş iki özdeş konaktan oluşuyor. Deniz seviyesinde dört gözlü bir kayıkhanesi bulunan yalı, Arabesk-Ottoman tarzında zengin süslemelere sahip cephe tasarımıyla Boğaz'dan geçenlerin hemen dikkatini çekiyor. İtalyan mimar Raimondo D'Aronco imzasını taşıyan İkiz Yalı, İstanbul'da Art Nouveau üslubun en göz alıcı örneklerinden biri kabul edilmektedir.

Tarihçe

İkiz Yalı 1906 yılında, Osmanlı hanedanından Sara Sultan'ın ikiz kızları için Raimondo D'Aronco tarafından eklektik stile uygun olarak inşa ettirilmiştir. D'Aronco, dönemin önde gelen saray mimarlarından biri olup yapıda geleneksel Osmanlı mimarisi öğelerini çağdaşı Art Nouveau akımıyla harmanlamıştır. Boğaz kıyısında yan yana yükselen iki yalı bölümü birbirinin ayna yansıması şeklinde tasarlanmış ve başlangıçta içeriden bir geçişle birleştirilmiştir. Bu özelliğinden ötürü yapı halk arasında "İkiz Yalı" adıyla anılmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yaptırılan yalı, Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar Sara Sultan ve ailesinin kullanımında kaldı. Sara Sultan'ın vefatının ardından torunları yapıyı iki ayrı bölüm halinde satışa çıkardı; güneydeki yarısını Faik Kurtoğlu, kuzeydeki yarısını ise Bekir Sıtkı Oyal satın aldı. Bu iki yeni sahibin isimleri zamanla yapının adı haline gelmiş ve Faik Bey ve Bekir Bey Yalısı olarak da bilinmeye başlanmıştır. 1952 yılında güney bölüm Lütfiye Kurtoğlu'na, 1967 yılında da kuzey bölüm Mühendis Adnan Ünlütürk'ün mülkiyetine geçti. Yalının güney kısmı bu nedenle Kurdoğlu Yalısı, kuzey kısmı da Mühendis Adnan Ünlütürk Yalısı adlarıyla anılabilmektedir.

1971 yılında Boğaziçi'nin tarihi sivil mimari eserlerini korumakla görevli kurul tarafından tescillenerek koruma altına alınan yapı, dış cephesinde büyük ölçüde orijinal dokusunu muhafaza etmiştir. Ahşap dış cephe süslemeleri ve Boğaz'a bakan geniş cumba çıkmaları bugün de ilk günkü estetiğini yansıtmaktadır. İç mekân planında ve dekorasyonunda ise yıllar içinde yapılan tadilatlar ve modern eklemeler vardır. Günümüzde yalıların her iki bölümü de özel mülk olarak kullanılmakta olup ziyarete açık değildir; ancak dışarıdan, özellikle deniz tarafından, rahatlıkla görülebilmektedir.

Yatla Keşif

Boğaziçi'nin güzelliklerini keşfetmenin en keyifli yollarından biri, şüphesiz özel bir yat turudur. Yat kiralama hizmeti alarak İkiz Yalı gibi tarihi yapıların denizden, en ideal açıdan görülmesini sağlayabilirsiniz. Karadan sınırlı kalacak bir manzara yerine, yatınızla yalının tam önünden yavaşça süzülürken cephedeki zarif detayları yakından inceleyebilir ve harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Üstelik özel yat turunda, Boğaz'ın serin esintisi eşliğinde kalabalıktan uzakta son derece konforlu ve kişiye özel bir gezi deneyimi yaşarsınız.

Boğaz'da kendi rotanızı belirleyip özgürce gezmek istiyorsanız, Boğaz'da yat kiralamanız en iyi seçeneklerden biridir. Kendi kiraladığınız yat ile gezi planınızı tamamen dilediğiniz gibi oluşturma özgürlüğüne kavuşursunuz. İster İkiz Yalı'nın önünde duraklayıp bu görkemli yapıyı doya doya seyredin, ister Yeniköy sahilinde gün batımını karşılayın – tercih tamamen size kalmıştır. Tur süresince ne kadar zaman harcayacağınızı veya hangi koylarda mola vereceğinizi siz belirlersiniz. Bu özgürlük, kalabalık tur teknelerinde veya karayolundan yapılan gezilerde bulamayacağınız bir ayrıcalıktır.

İstanbul Boğazı'nın büyüleyici atmosferini hissedebilmek için siz de kendi programınızı yapıp bir yat kiralayın. Özel yatınızla, Boğaz'ın mavi suları üzerinde keyifle süzülürken kıyıdaki tarihî yalıları yakından izleyerek geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz. İkiz Yalı gibi Osmanlı döneminden kalma nadide eserleri denizden seyrederken, şehrin gürültüsü ve kalabalığı geride kalacak; kendinizi adeta başka bir zaman diliminde hissedeceksiniz. Yalnızca size ve sevdiklerinize ait bir teknede, boğazın tadını çıkararak unutulmaz anılar biriktirmek işte bu nedenle benzersiz bir deneyim sunuyor.